31 Aralık 2012 Pazartesi

İyi yıllar Hacı abi


Hacı abi yılbaşını kutlamıyormuş… Çok da umurumdaydı. Ben de hacı abinin Bayramını kutlamamıştım zaten. Hacı abi yılbaşı ağacı süslemezmiş… Biliyoruz; Hacı abinin ağaçlarla olan ilişkisi onları kesmek ve yerine beton dökmek üzerine kurulu.

Sümerler yaklaşık 6 bin yıl önce gök cisimlerini gözlemleyerek bir yılı 360 eşit parçaya bölmeyi başarmışlar. Yaptıkları takvime göre ekmişler, biçmişler, evlenmişler, ölmüşler. Adamlar 6 bin yıl önce her sene 11 gün geriye gitmeyen bir takvim yaratmışlar yani. Düşünün ki kolunuzda bir saat var ve saat her gün 11 dakika geri kalıyor. Her yere geç kalıyorsunuz, zamanlı hiçbir işinize başlayıp bitiremiyorsunuz ama o saat hala kolunuzda.  Niye? O saati size çok değerli Kudbettin amcanız hediye etmiş, manevi değeri var. Hayatınızın içine sıçmış ama önemli değil…

O çağda yaşayan her toplum gibi Sümerler için de tarım çok önemli, çünkü bereketli doğa ananın verdikleri olmazsa yaşamak ve ticaret yapmak mümkün değil. Yani o yıllarda buğday ve arpa altından daha değerli insanların hayatında. Doğa ana onlara göre ilahi bir varlık ve her kış, onların inancına göre, ölüyor  ve baharda tekrar diriliyor. Sümerler doğa ana ölmeden önce son hasatı yaptıklarında onun için bir tören yapıyorlar. İşin bu kısmı sanırım hepimize tanıdık gelecek. Bu tören yaklaşık olarak Aralık ayının son haftası yapılıyor. Ana Tanrıcanın simgesi olan bir ağaç süsleniyor. Bu ağacın dallarına, doğa ananın ne kadar bereketli ve kudretli olduğunu simgeleyen çeşit çeşit, renk renk meyveler asılıyor. En tepeye de Tanrıcanın gökyüzündeki yıldızını simgeleyen bir yıldız figürü yerleştiriliyor. Bu tören size tanıdık geldi mi?

Bütün dinler, kendinden önceki inanışların dalları üzerinde filizlendi. Yani inanış tarihi 3  kitaplı peygamberle başlamadı. İnsanlar bir şeylere inanmak için, “yaaa bi Peygamber gelse de biz de bi şeylere inansak” falan demedi. Yeni gelenler, biz dükkanı yeni devraldık kardeş diyip işe yeni patronla devam ettiler.

Yani Hacı abi, senin 70 göbek sülalen daha portakalda vitamin değilken bu topraklarda ağaç süsleniyordu ve insanlar bir güneş yılını senden daha iyi hesaplayabiliyordu.  Sen bu kafayla devam et Hacı abi; Her yıl 11 gün geri giden Bayramlarını kutla ama, Peygamberinin niye her yıl 20 Nisan’da doğduğunu hiç sorgulama tamam mı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder