
Yıl 1986 –
Çernobil patladı, radyasyon yüklü bulutlar bütün Kuzey Türkiye’ye lök gibi
oturdu. Bakan Cahit Aral kameralar önünde radyasyonlu çay içip “bize bir şey
olmaz” dedi. Sonuç: Karadeniz’de doğum anomalisi vakaları ortalamanın hala çok üzerinde.
Yıl 1993 – Belediye
Ümraniye’de hiçbir alt yapısı olmayan bir çöp dağı oluşturdu, havalandırma
bacaları çalışmıyordu. Uyaranlara “bize bir şey olmaz” diyorlardı. Sonuç: Çöplük metan gazı sıkışması sonucu
patladı, 39 kişi öldü. Çöplük patlatıp ölebilen ilk millet olarak tarihe
geçtik.
Tarihimiz
daha nice “bize bir şey olmaz” vakalarıyla dolu. Sigara içmek öldürür savını
kendince çürüten bir arkadaşım vardı. Sigaradan derin bir nefes alır ve “işte,
içtim ve ölmedim eh heh heh..!” diye gülerdi.
Aynen Halkalı çöplüğünde radyasyondan koşarak kaçan adam gibi; -Aha bak ölmedim işte..!
21 Aralık
Kıyamet günü için yapılan bütün geyikler bir yana, geyiğin en büyüğünü Diyanet
İşleri Başkanlığı yaptı aslında. 21 Aralık’ta kıyamet kopmayacak dedi. Yani
ölçtü, biçti, parmağını ağzında ıslatıp rüzgara tuttu, gözlerini kısıp ufka
baktı ve KOPMAYACAK dedi. Nereden biliyorsun? Daha önce zat-ı alinize tebliğ
edilen başka bir tarih mi var? 21 Aralık’ta olmaz garantisi mi aldınız gaipten?
Diyanet
İşleri Başkanlığı böyle acayip açıklamalar yapacağına “sevgili müminler 21
Aralık’ta Kıyamet kopabilir ama merak etmeyin bize bir şey olmaz” deseydi aziz
halkımız nezdinde daha inandırıcı olurdu. Ben şahsen kendi tedbirimi aldım; Bugün Kıyamet
koparsa öteki tarafta bizim Diyanet bizi kandırdı deyip yaygara koparmayı ve aradan sıvışmayı düşünüyorum. Kopmazsa ne
yaparım? Yarın sabah Eminönü’nde işim var, oradaki bitli bir büfenin leş gibi sosislisi
ile kahvaltı yapacağım. Mikrop, bakteri falan önemli değil, nasıl olsa bize bir
şey olmaz…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder